5 Mayıs 2010 Çarşamba

Bir Tarihin Yok Oluşu "İzmit Körfez Pisti"


Otomobilin doğuşuyla birlikte insanlar hep gelişmek, daha iyiyi yakalamak için çabalamış. Markalar ise otomobillerini geliştirmek için bir birleriyle yarışmış. Bu geliştirme sonucunda ise yol otomobilleri yapmak yetmemiş daha hızlı gitmek için yarış otomobilleri yapmışlar. Tabii yarışmak için kullanılan mekan olarak normal yolları seçmişler daha sonralarında ise pist kavramını bularak daha güvenli bir mekana geçiş yapmışlar.

Pistlerin tarihine bakıldığında, ilk zamanlarda pistlerin durumu normal yollardan farklı değildi. Otomobiller tam gaz seyircilerin 1 metre önünden geçerken arada samandan ince bir ip vardı. Hatta seyirciler geçen sürücülere destek vermek için yolun ortasına kadar gelip ellerini kollarını otomobillere değdirmek için bir birleriyle yarışıyorlardı. Bununla birlikte ölümlerin sayısı artınca yetkililerin aklı yerine gelmiş ve bu salaklığa bir son vermek için yarış güvenliği konusunda adım atmaya karar vermişlerdi. Doğal olarakta yarış pistlerin önemi ve maliyeti daha fazla artarak markalar ve yarışçılar için daha önemli bir konuma gelmiştir.

Markaların yarış tutkusu artmaya devam edince ülkelerde bu talebe karşı yarış pistlerinin sayısını arttırmak için çalışmalara başlamışlardır. Türkiye'de bu konuda geri kalmayıp tatmin etmese de bu talebi karşılamıştır. Bu günkü yazımda herkesin bir anısının bulunduğu İzmit Körfez Pisti hakkında yorumlarımı yazacağım.

Adı üstünde İzmit'in körfezinde bulunan ve ilk yapıldığı yılda etrafında hiç bir yerleşim yerinin bulunmadığı bu pistte sayısız yarış ve etkinlik yapılmıştır. Hatta şuanda dünyanın da tanıdığı Superbike pilotu Kenan Sofuoğlu'nun motosiklet pist deneyimini ilk yaşadığı yerdir Körfez. İstanbul'a yakınlığıyla birlikte yarışmak isteyenlerin çok kısa bir sürede gelebileceği haftasonlarında trafiğe açık yolda değilde pistte, içlerindeki yarışçıları çıkarabilecekleri nadir güzel yerlerden biridir. Ancak TOSFED'in (Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu) ve sporla ilgili bakanlığın ilk zamandan bu zamana kadar gereken desteği vermemesiyle birlikte zamanla pist kendi kaderine terk edilmiştir. İyi yönetilememesi, iyi işletilememesi Türkiye'den çıkabilecek pilotlarının da yetişememesine neden olmuştur. Şöyle bir basit mantıkla düşünürsek Türkiye'nin çok genç bir nüfusu bulunmakta ve bu genç nüfus 18 yaşına gelince ehliyet almaya hak kazanıyor. İçlerinde benim gibi otomobil sever, yarış sever bir çok genç bulunmakta. Eğer kimse bu kişileri desteklemez hatta ellerindesi imkanlarıda kısıtmala yoluna giderse doğal olarak bu kişiler kendilerini trafiğe açık yollarda denemeye başlayacaktır. "Abi geçen S virajına yan yan girdim, kızıltoprak virajına girmeden sola yapış sonra sağa doğru içeri at kendini araba bak nasıl yere oturuyor" gibi konuşmalar yapılır ve sonrası ise cenaze arabasının arkasında zıplıya zıplaya(malum yollarımız orman yolundan beter olduğu için) mezara yolculuk. İşte Türkiye'deki yetkililer hayatları boyunca stratejik iletişim mantığını oturtmadıkları için İzmit Körfez Pistimizi kapatmak için ellerinden geleni yapımışlardır. Allah aşkına yetkililerin sebeplerine bakar mısınız "gürültü kirliliği yarattığı" gerekçesiyle Körfez pistini mühürledirler. Bu nasıl bir gerekçedir. Pist yapıldığında etrafında bir adet ev yoktu evler daha sonralarında yapıldı bunun tam tabiri "Dağdan gelip bağdakini kovmaktır."

Benim söyleyeceklerim bu kadar yorum sizin...."ES"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder