12 Aralık 2012 Çarşamba

Moda









Moda

Moda, kelime anlamıyla toplumun tüketim trendlerini belirleyen tüketim anlayışı olarak tanımlanmaktadır. Moda bununla beraber, İtalyanca'da değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik olarak geçmektedir. Modanın bir diğer anlamı da, belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlüktür.

Bu işin kalbi olan olan İtalyan’lar Moda’yı ürettikleri araçlara uygulamaktan geri kalmıyorlar. Bunun bir çok örneğini sizler için paylaşacağım. Ancak ondan önce fikirlerimi aktarmak istiyorum. Moda herkes için değişkenlik gösterir. Benim için İtalyan kesim bir takım elbise(paçaları 2 cm kısa) bugün erkeği daha fit ve güzel gösteren tarz olsa da, babam ve onun jenerasyonu için palyaçoluktur. Çünkü kendisi bugüne kadar normal kesim takım elbise giymiş olduğundan moda onun kafasında öyle konumlanmıştır. Dediğim gibi moda her insana göre değişir. Moda’nın doğrusu yanlışı yoktur. Herkes kendi modasını kendi yaratabilir. Bu durum otomobiller için de geçerli bir hal almaya başladı.

Otomobil markaları bugün modacılarla birlikte çalışıp, tüketicileri için özel modelleri piyasaya sürmektedirler. Sadece aracın içinde koltuk kumaşları değil, aracın dışında; jant, boya vb. noktalara da el atıyorlar. Birkaç örnek vermek istersek, ilk olarak Fiat 500 by Gucci’yi ele alabiliriz. Bu iki markanın işbirliğinden ortaya güzel bir çalışma çıktı. Siyah ve Beyaz renk seçeneği olan bu aracın bir çok detayında Gucci’nin detaylarını bulabilirsiniz. Maserati Fendi Edition. Aynı şekilde Fendi’nin Maserati ile yaptığı işbirliğinde Fendi, aracın koltuk dizaynı ve dış renginde kendi sitilini yansıtarak güzel bir proje meydana çıkarttı. Örneğini verdiğim her iki otomobile tabii ki markaya düşkün olan insanlar ilgi gösteriyor. Bu durum bence endişe verici bir durum oluşturuyor. Üreticiler için bu markalarla yapılan iş birlikleri markalarına kattıkları artı bir değer olarak görse de, otomobil piyasasında olan biri olarak beni endişelendiriyor. Burada bana neden böyle düşünüyorsun diyebilirsiniz. Şöyle açıklamak istiyorum; Moda’nın İtalyanca kelime anlamında yazdığı gibi, “değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik olarak geçmektedir.” Bütün yapılan bu işbirlikleri, geçici bir talep yaratıp, tüketicileri almak istedikleri maldan uzaklaştırarak ismedikleri ürünleri almalarına sebep oluyor. Biraz daha argo bir kelime kullanmak istersem, böyle yapılan ürünler tüketicileri keklemekten başka bir işe yaramıyor. Hayır, tüketici normal modeli yerine bilmem ne edition modelini alıyor ondan sonra “ama bu arabadan bu kadar sayıda üretildi, ayrıca normal modelden şu farkı var bu farkı var” diyerek kendilerini kandırıyorlar. Ama 2.el satış raicine geldiğimizde durum tam tersi oluyor. Kimse böyle arabaları kolay kolay elinden çıkaramıyor. Çünkü olay artık belli bir hedef grubundan çıkıp daha dar bir hedef grubuna gidiyor. Bu da alırken yaşanan kolaylığın satarken eziyete dönüşmesine sebep oluyor.

Tüketicilerin bu konuda biraz daha ileriyi düşünerek hareket etmelerini ve bu tür oyunlara kapılmamalarını tavsiye ediyorum. Bir otomobile sadece tasarımcının imzasını taşıyor diye ortalama 1,5 katı daha fazla para vermek enayiliktir. Daha uzun vadeli düşünmeli ve otomobil seçimlerimizi buna göre yapmalıyız.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder