Moda
Moda, kelime
anlamıyla toplumun tüketim trendlerini belirleyen
tüketim anlayışı olarak tanımlanmaktadır. Moda bununla beraber, İtalyanca'da
değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici
yenilik olarak geçmektedir. Modanın bir diğer anlamı da, belirli bir süre etkin
olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlüktür.
Bu işin kalbi olan olan İtalyan’lar Moda’yı
ürettikleri araçlara uygulamaktan geri kalmıyorlar. Bunun bir çok örneğini
sizler için paylaşacağım. Ancak ondan önce fikirlerimi aktarmak istiyorum. Moda
herkes için değişkenlik gösterir. Benim için İtalyan kesim bir takım
elbise(paçaları 2 cm kısa) bugün erkeği daha fit ve güzel gösteren tarz olsa
da, babam ve onun jenerasyonu için palyaçoluktur. Çünkü kendisi bugüne kadar
normal kesim takım elbise giymiş olduğundan moda onun kafasında öyle
konumlanmıştır. Dediğim gibi moda her insana göre değişir. Moda’nın doğrusu
yanlışı yoktur. Herkes kendi modasını kendi yaratabilir. Bu durum otomobiller için
de geçerli bir hal almaya başladı.
Otomobil markaları bugün modacılarla birlikte çalışıp,
tüketicileri için özel modelleri piyasaya sürmektedirler. Sadece aracın içinde
koltuk kumaşları değil, aracın dışında; jant, boya vb. noktalara da el
atıyorlar. Birkaç örnek vermek istersek, ilk olarak Fiat 500 by Gucci’yi ele
alabiliriz. Bu iki markanın işbirliğinden ortaya güzel bir çalışma çıktı. Siyah
ve Beyaz renk seçeneği olan bu aracın bir çok detayında Gucci’nin detaylarını
bulabilirsiniz. Maserati Fendi Edition. Aynı şekilde Fendi’nin Maserati ile
yaptığı işbirliğinde Fendi, aracın koltuk dizaynı ve dış renginde kendi
sitilini yansıtarak güzel bir proje meydana çıkarttı. Örneğini verdiğim her iki
otomobile tabii ki markaya düşkün olan insanlar ilgi gösteriyor. Bu durum bence
endişe verici bir durum oluşturuyor. Üreticiler için bu markalarla yapılan iş
birlikleri markalarına kattıkları artı bir değer olarak görse de, otomobil
piyasasında olan biri olarak beni endişelendiriyor. Burada bana neden böyle
düşünüyorsun diyebilirsiniz. Şöyle açıklamak istiyorum; Moda’nın İtalyanca
kelime anlamında yazdığı gibi, “değişiklik gereksinimi veya süslenme
özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik olarak geçmektedir.” Bütün
yapılan bu işbirlikleri, geçici bir talep yaratıp, tüketicileri almak
istedikleri maldan uzaklaştırarak ismedikleri ürünleri almalarına sebep oluyor.
Biraz daha argo bir kelime kullanmak istersem, böyle yapılan ürünler
tüketicileri keklemekten başka bir işe yaramıyor. Hayır, tüketici normal modeli
yerine bilmem ne edition modelini alıyor ondan sonra “ama bu arabadan bu kadar
sayıda üretildi, ayrıca normal modelden şu farkı var bu farkı var” diyerek
kendilerini kandırıyorlar. Ama 2.el satış raicine geldiğimizde durum tam tersi
oluyor. Kimse böyle arabaları kolay kolay elinden çıkaramıyor. Çünkü olay artık
belli bir hedef grubundan çıkıp daha dar bir hedef grubuna gidiyor. Bu da
alırken yaşanan kolaylığın satarken eziyete dönüşmesine sebep oluyor.
Tüketicilerin bu konuda biraz daha ileriyi düşünerek
hareket etmelerini ve bu tür oyunlara kapılmamalarını tavsiye ediyorum. Bir
otomobile sadece tasarımcının imzasını taşıyor diye ortalama 1,5 katı daha
fazla para vermek enayiliktir. Daha uzun vadeli düşünmeli ve otomobil
seçimlerimizi buna göre yapmalıyız.