22 Nisan 2015 Çarşamba

Mercedes "G"eländewagen (SUV)



Bir otomobil düşünün 36 yıldır hep aynı. Bütün çizgileriyle, karakteriyle, hissettirdikleriyle. Mercedes’in efsane modeli G Serisi 1979 yılından beri çeşitli versiyonlarıyla hep karşımıza çıktı. Ama değişmeyen tek noktası tasarımıydı. Aslında tasarımı, otomobil sevdalısı ilkokul çocuğunun çizebildiği kolaylıkta bir tasarımdır ama bunu 1979 yılından bu yana yapabiliyor olmak işte asıl mesele budur. Markaların yıllara ayak uydurmak için çeşitli ve saçma sapan dizaynları, tüketicileri hep daha yenisini almaya zorladı. Bu durum markaları, tüketicinin gözünde bazen küçük düşürsede bazen de yüceltti. Mecedes’in tasarımında büyük değişiklik yapmadığı tek model G Serisi’dir. İşte bu durum benim gibi otomobil tutkunları için markaya bağımlılığı arttıran bir durumdur.

            Kullandığım G55 AMG standart G Serisi’nin biraz dışında olsada ortak noktası dış ve iç tasarımı. İlk olarak aracın dış tasarımından başlamak istiyorum. İlk bakıldığında kibrit kutusu gibi sert köşeli hatları ile öne çıkıyor. Dik konumlanmış ön cam tasarımı ve küçük silecekler aracı Amerikalı üretici Jeep’in Willys modelini andırıyor. Kapı kolları klasik araçlardaki gibi tuşlu ve kapıların ağır olması araca tokluk hissi veriyor. Bagaj kapağının üstünde duran yedek lastik ise araca tarihi bir görüntü katıyor. Sadece AMG modellerine özel olarak bulunan çift taraflı 4 egzoz araca sert bir karakter katıyor.

G Serisinin dış tasarımı gibi iç tasarımıda 1979’da ürettiği ilk araçtan çok büyük bir farklılık göstermiyor. Dış görünüşünün görkemini maalesef iç tasarımında pek fazla göremedim. Aracın boyutlarına bakıldığında iç yaşam alanına yansıtılmamış. Arka koltuk konforu maalesef iyi değil. Aracın iç ferahlığı biraz kısıtlı. Sürücü için yan aynaların gerektiği kadar büyük olmaması çoğu zaman kör noktada kalan diğer araçlar için tehlikeli bir durum arz edebiliyor. Bagaj hacminin ilk etapta büyük gözükmesi ilk anda çekici gelsede bir bisikletin bile rahatça girmediğini görünce size şok ediyor.   

          Sürüş ve hissettirdiklerine gelince, kullanmış olduğum araç G55 AMG V8 5.4 Lt, 500 Hp’lik bir motora sahipti. Artık bu motor yerine “G63” V8 5.5 Lt 536 Hp ve “G65” V12 6.0 Lt 600 Hp olan iki ayrı güç ünitesi kullanılıyor. Ancak benim için bu motorların hiç bir önemi yok çünkü benim kullandığım G55 AMG yaydan çıkmış bir ok gibi giden balyoz gibiydi. Sesiyle, görüntüsüyle ve gücüyle beni yeterince etkilemeyi başardı. Tabii ki dışardaki 35-45 yaş aralığındaki bayanlarıda epey etkilemeyi başardı. Bugüne kadar çeşitli spor otomobiller kullanmış olmama rağmen G55 AMG’nin bu kadar ilgi çekeceğini hiç ama hiç düşünmemiştim. Viraj performansı veya fren performansı olarak rakiplerinden epeyce geri kalan G55 AMG’nin A noktasından B noktasına yolda kalmadan ve güvenli bir biçimde götürmesi için yapıldığını bir kez daha kanıtladı. Otomobilde her ne kadar AMG fren sistemi olsada 3 tona yaklaşan ağırlığı maalesef bu frenler bile durdurmaya yetmiyor. G Serisi için yazılacak çok uzun yazılar vardır eminim ama maalesef daha fazla yazı yerine kısa ve öz geçmek istedim. Çünkü yazım bu araç için çok hafif ve az gelir.

Artılar;
·         * Güvenli hissetirmesi
·         * Kaliteli malzeme ve işçilik
·         * Amacına uygun üretilmiş olması
·         * Ruhu olması
·         * Egzoz Sesi
·         * Şatafatlı Dış Görünüş

Eksiler;
·         * Fren Sistemi
·         * Şanzıman
·         * Yakıt Tüketimi
·         * Direksiyon Hissiyatı
·         * İç Hacim