100 yılı aşkın süredir otomobil dünyasında bulunan ve ilk günden beri yarış deneyimi sahibi bir markanın "Dört Yapraklı Yonca" isminde bir modelinin aklınıza bayan aracı, feminen gibi etiketlerini getirmesine izin vermeyin çünkü bu model gerçek bir spor tarzı benimsemiş bir hot hatch-Alfa Romeo Giulietta Quadrifoglio Verde.
Peki bu Alfa Romeo Giulietta modelinin en hızlı ve vahşi versiyonu Quadrifoglio Verde nedir? 1742 cc 235 Hp @5500 rpm 340 Nm güç üreten motor, 6 ileri kısa şanzıman, 3 kademeli ayarlanabilir sürüş modu (All Weather, Normal, Dynamic), kilitli diferansiyel vs vs.... Diğer özellikleri yazımın içinde ve artıları, eksilerini zaten anlatacağım.
Aslında teknik detayları bir kenara bırakıp size bu araçla geçirdiğim 2 günü detaylı anlatmak inanın bana daha keyif verecektir. Alfa'yı aldığım ilk gün sanki super spor bir otomobil almış gibi trafikte inanılmaz bir saygı ve ilgi gördüm. Trafikte kaldığım 2 saat içinde yanımda, önümde, arkamda duran bütün sürücüler gözlerini aracın üstünden alamadılar. Benim için sıkıcı ama araca bakanlar için keyifli bir 2 saatlik İstanbul trafiğinden sonra aracımı oturduğum sitenin kapalı otoparkına park ettim. Eve geldikten bir kaç dakika sonra otomobil hastası olan bir güvenlik görevlisi beni arayarak "abi bu araba Alfa'nın hangi versiyonu?" dedi ve en az 10-15 dakika aracı anlatmak zorunda kaldım.
Sabah oldu ve işe gitmek için aracımla kapalı otoparktan çıktım ve sitenin kapısına geldim. İlk anda arkamda bulunan araca dikkat etmedim ancak bi 10 dakika yolda gidince arkamdaki aracın sitenin kapısından çıktığım araç olduğunu ve nerdeyse arka tamponumdan ayrılmadığını fark ettim. Göksu'nun oradaki trafik ışıklarına geldiğimde yanımda durup camını açtı ve aracı detaylıca inceledi tabii ki bende bir garip bir gülümseme oluştu çünkü aracı inceleyen gayet hoş bir bayandı ve benle birlikte hızlı bir kalkış yaparak köprü girişine kadar tekrar takip etti. Aynı günün iş çıkışında akşam yemeği için Etiler'deki çok ünlü bir restoranın önüne geldiğimde Vale'nin heyecanla yanıma gelip "abi alıyım" demesiyle "yok teşekkürler ben park edeceğim" demem bir oldu ve kapının önüne aracımı çektim. Bir kaç saat sonra aracımı almaya geldiğimde Vale yanıma geldi ve "abi sen içerdeyken aracı bana 3 kişi sordu, bu aracın versiyonu ne?Bana bir şeyler söylediler anlamdım kodrofolyo mu ne?" dedi ve suratım gülmemek için direnmeye başladı ve hemen aracın direksiyonuna oturdum ve oradan hızlıca ayrıldım.
İşte size 2 günün kısa bir özeti. Yukarıda ne demek istediğim biraz da olsa anlaşılmıştır umarım. İnanın bu aracı geri vermemek için aklıma ne yalanlar geldi. Evet kesinlikle abartmıyorum beni bu kadar etkileyeceğini aracı kullanmadan önce düşünmezdim. Şimdi size aracın artılarından ve eksiklerinden bahsedeceğim;
Artılar;
*Rakip otomobillerden epey gösterişli dizaynı.
*Yol tutuş performansı.
*Sürücünün görüş açıları.
*Motor. (Dynamic Mode'a aldığınızda araç gece ile gündüz gibi değişiyor)
*Direksiyon tepkisi. (Dynamic Mode'da direkt bir direksiyon hassasiyeti)
*Çekis kontrol sistemi.
*Ses sistemi
*Oturma pozisyonu.
Eksiler;
*Şanzıman. (2. vites geçişlerindeki sıkıntı)
*Vites topuzunun konumu. (Çok aşağıda kaldığı için hızlı vites değişimlerinde kolunuz kol dayama çarpıyor)
*Frenler.
*Dar iç mekan.
*Tüketim.
*All Weather ve Normal Mode'da tepkisiz motor.
*Orta konsoldaki teyp sisteminin kalitesiz görüntüsü.
İtalyanlar otomobilleri üretirken işlerini aşkla yapıyorlar. Aşk bazıları için anlık bir şeydir. Ancak Alfa Romeo Giulietta Quadrifoglio Verde aşkın tanımını tamamen değiştirir.
"ES"
Peki bu Alfa Romeo Giulietta modelinin en hızlı ve vahşi versiyonu Quadrifoglio Verde nedir? 1742 cc 235 Hp @5500 rpm 340 Nm güç üreten motor, 6 ileri kısa şanzıman, 3 kademeli ayarlanabilir sürüş modu (All Weather, Normal, Dynamic), kilitli diferansiyel vs vs.... Diğer özellikleri yazımın içinde ve artıları, eksilerini zaten anlatacağım.
Aslında teknik detayları bir kenara bırakıp size bu araçla geçirdiğim 2 günü detaylı anlatmak inanın bana daha keyif verecektir. Alfa'yı aldığım ilk gün sanki super spor bir otomobil almış gibi trafikte inanılmaz bir saygı ve ilgi gördüm. Trafikte kaldığım 2 saat içinde yanımda, önümde, arkamda duran bütün sürücüler gözlerini aracın üstünden alamadılar. Benim için sıkıcı ama araca bakanlar için keyifli bir 2 saatlik İstanbul trafiğinden sonra aracımı oturduğum sitenin kapalı otoparkına park ettim. Eve geldikten bir kaç dakika sonra otomobil hastası olan bir güvenlik görevlisi beni arayarak "abi bu araba Alfa'nın hangi versiyonu?" dedi ve en az 10-15 dakika aracı anlatmak zorunda kaldım.
Sabah oldu ve işe gitmek için aracımla kapalı otoparktan çıktım ve sitenin kapısına geldim. İlk anda arkamda bulunan araca dikkat etmedim ancak bi 10 dakika yolda gidince arkamdaki aracın sitenin kapısından çıktığım araç olduğunu ve nerdeyse arka tamponumdan ayrılmadığını fark ettim. Göksu'nun oradaki trafik ışıklarına geldiğimde yanımda durup camını açtı ve aracı detaylıca inceledi tabii ki bende bir garip bir gülümseme oluştu çünkü aracı inceleyen gayet hoş bir bayandı ve benle birlikte hızlı bir kalkış yaparak köprü girişine kadar tekrar takip etti. Aynı günün iş çıkışında akşam yemeği için Etiler'deki çok ünlü bir restoranın önüne geldiğimde Vale'nin heyecanla yanıma gelip "abi alıyım" demesiyle "yok teşekkürler ben park edeceğim" demem bir oldu ve kapının önüne aracımı çektim. Bir kaç saat sonra aracımı almaya geldiğimde Vale yanıma geldi ve "abi sen içerdeyken aracı bana 3 kişi sordu, bu aracın versiyonu ne?Bana bir şeyler söylediler anlamdım kodrofolyo mu ne?" dedi ve suratım gülmemek için direnmeye başladı ve hemen aracın direksiyonuna oturdum ve oradan hızlıca ayrıldım.
İşte size 2 günün kısa bir özeti. Yukarıda ne demek istediğim biraz da olsa anlaşılmıştır umarım. İnanın bu aracı geri vermemek için aklıma ne yalanlar geldi. Evet kesinlikle abartmıyorum beni bu kadar etkileyeceğini aracı kullanmadan önce düşünmezdim. Şimdi size aracın artılarından ve eksiklerinden bahsedeceğim;
Artılar;
*Rakip otomobillerden epey gösterişli dizaynı.
*Yol tutuş performansı.
*Sürücünün görüş açıları.
*Motor. (Dynamic Mode'a aldığınızda araç gece ile gündüz gibi değişiyor)
*Direksiyon tepkisi. (Dynamic Mode'da direkt bir direksiyon hassasiyeti)
*Çekis kontrol sistemi.
*Ses sistemi
*Oturma pozisyonu.
Eksiler;
*Şanzıman. (2. vites geçişlerindeki sıkıntı)
*Vites topuzunun konumu. (Çok aşağıda kaldığı için hızlı vites değişimlerinde kolunuz kol dayama çarpıyor)
*Frenler.
*Dar iç mekan.
*Tüketim.
*All Weather ve Normal Mode'da tepkisiz motor.
*Orta konsoldaki teyp sisteminin kalitesiz görüntüsü.
İtalyanlar otomobilleri üretirken işlerini aşkla yapıyorlar. Aşk bazıları için anlık bir şeydir. Ancak Alfa Romeo Giulietta Quadrifoglio Verde aşkın tanımını tamamen değiştirir.
"ES"
