İlk yazımda da bahsettiğim gibi "FERRARİ" konusu benim için hep ayrı olacak demiştim. Haliyle ilk yazımda Ferrari hakkında olacak. Geçenlerde, ileride ekonomik durumum el verirse kendime hangi otomobili klasik yaparım diye çeşitli otomobil sitelerini dolaşırken direkt baktığım 1965 model Ford Mustang'lardı. Tabii bir otomobilin iyi bir klasik olması için V8 veya üstü,otomatik şanzımanlı,üstü açık,klimalı olması ilk seçeneklerimdendi. Birazda babamın Mustang hastalığı nedeniylede 1965 Ford Mustang'lara bakıyordum. Ancak bu sabah kalktığımda karşı duvarımda duran 1984 model Ferrari Testarossa'nın fotoğrafını görünce bu zamana kadar klasikler hakkındaki bütün fikirlerim bir anda silindi. Tabii ki bu otomobili Türkiye'de 2.ci el bulmak imkansızın ötesinde olduğu için yurtdışındaki klasik otomobil sitelerinde araştırmaya başladım ve bilgisayarıma bir kaç tane kaydettim. Şimdi biraz Testarossa'dan bahsediyim. Ferrari'nin ilk üretimini 1984 yılında yaptığı Testarossa (İtalyanca'da Kırmızı Baş anlamına geliyor) boksör tipi(180 derece) 12 silindirli bir motora sahip. Üstten çift eksantrikli atmosferik motor 390 Hp güce 490 Nm torka sahip. 5 ileri düz şanzımana sahip Testarossa tam 7 yıl boyunca üretilmiş. "Miami Vice" gibi ses getirmiş bir çok filmdede rol almış. Gelelim ben neden bu otomobili garajıma istiyorum sorusuna. Günümüzdede görebileceğimiz F355,F430,458 italia modellerinde bulunan düşük tavan çizgisi, her zaman dinamik hatlara sahip omurga çizgisi, yavan yapısı beni Ferrari'de en çok çeken tasarım özelliklerindendir. Biraz daha araştırma yaptığımda ise otomobilin, fiyat aralığı konusunda bilgi edinebildim. 65.000 dolardan 80.000 dolara kadar çıkabiliyor. Tabii bu birazda otomobilin nasıl bir kondisyonda olduğuyla alakalı. Kesin bir şey varki alacağım Testarossa'yla ben iyi bir ikili olacağız."ES"
